Gelincik hikayesi – Talha Bora Öge

Güzel bir dağ köyünde mutlu bir hayat süren bir kari kocanın günün birinde nur topu gibi bir bebekleri olur. Odunculukla geçimini sağlayan baba bir gün eve dönmek üzere iken bir boğuşmadan nasılsa sağ çıkmış ölmek üzere olan yaralı, zayıf bir gelincik yavrusu görür ve onu yanına alarak eve götürür. Kari koca yavrularına bakarken bu yaralı zayıf yavru gelinciğe de babalık ve annelik ederler ve gelincik bir hafta içinde iyileşir.Zamanla aileye o kadar alışır ki bebekten sonra evin dördüncü ferdi gibi olmuştur.

Bir gün anne bebeğini uyutmuş ve evin az ilerisindeki bahçede islerine dalmıştır. Bir süre sonra geri döndüğünde evin az ilerindeki bahçede islerine dalmıştı. Bir süre sonra geri döndüğünde evin girişindeki merdivenlerde zayıf gelincikle karşılaşır. Gelinciğin ağzı burnu her tarafı kan revan içindeydi.

Anne korkunç bir çığlık atar ve bebeğim diye bağırırken eline geçirdiği kalın bir sopa ile bitap düşmüş zayıf gelinciği bir kaç vuruşta öldürdü.

Ve hemen bağıra çağıra bebeğin bulunduğu odaya gider. Odada gördüğü manzara anneyi sok eder. Yerde misil misil uyuyan bebeği ve az ilerisinde odanın girişinde yakin tarafta kanlar içinde yatan kocaman bir yılan..