Resûlü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:
"Kendi nefsine yedirdiğin sana sadakadır.
Çocuğuna yedirdiğin senin için sadakadır.
Eşine yedirdiğin senin için sadakadır.
Hizmetçine (işçine) yedirdiğin senin için sadakadır."
(Ahmed)
---
"Bir kimsenin kendisine, başkalarına muhtaç olmamak için yaptığı harcama, sadakadır. Bir kimsenin eşine, çocuklarına ve diğer aile bireylerine harcadıkları da sadakadır."
(Taberani)
Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:
"Her sabah 2 melek:
– (Birbirlerini günaha sokan) kadınlar yüzünden erkeklere; erkekler yüzünden de kadınlara yazıklar olsun! diye seslenir..."
(İbn-i Mace-Hakim)
---
Erkek ve kadınlar birbirleriyle imtihan edilmektedir. Erkek-kadın ilişkileri ya İslamın koyduğu ölçüler içinde meşru çizgide sürdürülür veya meşru çizgi aşılır, haram ve günahlara sapılır.Birbirini günaha sokan bir ilişkiye yazıklar olsun...
Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:
"Her sabah 2 melek:
– (Birbirlerini günaha sokan) kadınlar yüzünden erkeklere; erkekler yüzünden de kadınlara yazıklar olsun! diye seslenir..."
(İbn-i Mace-Hakim)
---
Erkek ve kadınlar birbirleriyle imtihan edilmektedir. Erkek-kadın ilişkileri ya İslamın koyduğu ölçüler içinde meşru çizgide sürdürülür veya meşru çizgi aşılır, haram ve günahlara sapılır.Birbirini günaha sokan bir ilişkiye yazıklar olsun...
İbn-i Ömer'in (Radiyallahu Anh) rivayetine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:
"– Kim, duasının kabul edilmesini ve sıkıntılarının giderilmesini isterse, zor durumda olan birisini sevindirsin."
(İbn-i Ebi’d-dünya)
---
Zor durumda kalan, ihtiyaç içinde kıvranan kimseye yapılan yardım, Allah katında makbul bir davranıştır. Allah, darda kalanı rahatlatan, zora düşeni sevindiren kulundan razı olur. Mükafat olarak, onun sıkıntılarını giderir. Yaptığı duaları geri çevirmez, kabul buyurur.
Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:
"İnsana yeterli ve ibadetlerine engel olmayan az mal (az gelir), insanı ibadetlerden oyalayan çok maldan (yüksek gelirden) daha hayırlıdır."
(Ahmed)
---
Servet sahibi olmanın, çok mal kazanmanın ve bu serveti muhafaza etmenin bir bedeli vardır. İnsanın vaktinin çoğunu kendine hasreder.
Malı arttıkça insanın malıyla olan meşguliyeti, ilgilenmesi de artar.
Çünkü servet ve zenginlik gökten yağmaz. Kişinin kazanma bilgisi, mala ilgisi, vakit ayırma nisbeti ile ilişkilidir.
Bu sebeple çok mal ve bol kazanç, ekseriyetle insanı hakiki görevi olan dini hayattan, ibadetlerden alıkoyan bir meşgale yoğunluğunu da beraberinde getirir.
Resûlü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:
"Allah'ın emirlerini yaparken, kınayanların kınamasından korkma."
(Ahmed)
---
Dünya, hak ile batılın mücadele meydanıdır. Hz. İbrahim (as)’ın karşısına Nemrud, Hz. Musa’nın karşısına Firavun, Hz.Peygamberin karşısına Ebu Cehil, Ebu Leheb çıktığı gibi; hak yolda yürüyen, doğruluktan ayrılmayan, hidayet üzere gidenlerin karşısına da batıl ve dalalet ehilleri, Nemrud, Firavun ve Ebu Cehillerin takipçileri, her zaman çıkmıştır ve kıyamete kadar da çıkacaktır.
Hak yolun yolcusu bu gerçeği asla unutmamalıdır.