{EDITOR=<DIV><P class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt"><FONT face="Times New Roman"><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt">Hazreti Ali (kerremallahü vechehu) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış, </SPAN><?xml:namespace prefix = st1 ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:smarttags" /><st1:time Hour="18" Minute="0"><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt">akşam</SPAN></st1:time></FONT><SPAN style="FONT-SIZE: 14pt"><FONT face="Times New Roman"> da devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu.<br>Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun biri elini açmış sızlanıyordu:<br>- Ne olur Allah rızası için!... diyordu.<br>İşte bu sırada sesi duyan Hazreti Ali (ra) ile arkadan deveyi getiren Kamber arasında şu konuşma geçiyor. Hazreti İmam soruyor:<br>- Kamber ne istiyor bu yoksul?<br>- Hurma istiyor Efendim!<br>- Ver öyleyse!...<br>- Hurma çuvalda Efendim!<br>- Çuvalla ver öyle ise!...<br>- Çuval da devenin üzerinde!...<br>- Deveyle ver öyle ise!...<br>Emri yerine getiren Kamber der ki:<br>- Devenin ipi de benim elimde, demekten korktum. Çünkü beni de deveyle birlikte yoksula vermekte tereddüt etmeyebilirdi.<?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /><o:p></o:p></FONT></SPAN></P></DIV>EDITOR}
Ey Nefsim! Görüyorum ki tamamen dünya ile haşır neşir oldun tamamen ona bağlandın. Ondan hiç ayrılmak istemiyorsun. Gittikçe dünya muhabbeti ve mal hırsı her yanını sarıyor. Bir gün ölüm gelip seni biriktirdiğin maldan ve sevdiğin dünyadan ve dostlarından, arkadaşlarından ayıracağını düşünemez oldun. Öfke ile kalp kirdin, bilmezmisinki bir kalp kirmak kabeyi yikmak gibidir?
bilmezmisin???
bilmezmisin???
.