{EDITOR=<DIV>Güneşi öğrettin ama sıcağını değil,<BR>Bulutu öğrettin ama yağmuru değil,<BR>Havayı öğrettin ama rüzgarı değil,<BR>Sevmeyi öğrettin ama hasreti değil.<BR><BR>Sonra gittin…<BR>Beni öğrettiklerinle baş başa bırakarak,<BR>Sessiz oldu gidişin, giderken de bir şey öğrettin,<BR>Yalnızlığı…<BR><BR>Önce bahçemdeki çiçekleri soldurdu güneş sıcağıyla,<BR>Sonra bir bulut geldi üzerime yağmur yüklü,<BR>Toplarken harap olan çiçeklerimi,<BR>Rüzgar istedi benden onları aldı gitti.<BR><BR>En son öğrettiğin geldi yanıma sessizce,<BR>Anladım ki gelen yalnızlıktı.<BR>Tohumlar verdi ellerime yeşersin diye,<BR>Ama bunun için beklemek gerekiyormuş hasretle.<BR></DIV>EDITOR}
Ey Nefsim! Görüyorum ki tamamen dünya ile haşır neşir oldun tamamen ona bağlandın. Ondan hiç ayrılmak istemiyorsun. Gittikçe dünya muhabbeti ve mal hırsı her yanını sarıyor. Bir gün ölüm gelip seni biriktirdiğin maldan ve sevdiğin dünyadan ve dostlarından, arkadaşlarından ayıracağını düşünemez oldun. Öfke ile kalp kirdin, bilmezmisinki bir kalp kirmak kabeyi yikmak gibidir?
bilmezmisin???
bilmezmisin???
.