![]() |
İbrahim Sadri ŞİİRLERİ - Yazdırılabilir Sürüm +- Forum Hafızoğlu (https://www.hafizoglu.net/frm) +-- Forum: Hayatın İçinden (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=93) +--- Forum: Edebiyat (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=16) +---- Forum: Mısralara Yansıyanlar (https://www.hafizoglu.net/frm/forumdisplay.php?fid=15) +---- Konu: İbrahim Sadri ŞİİRLERİ (/showthread.php?tid=9529) |
İbrahim Sadri ŞİİRLERİ - GüLYapraK - 29-12-2007 ********* Ellerimizin Büyük Boşluğu burası dünya ve biz artık çok sıkıldık alıp başımızı sana gelmek istiyoruz sana gelmek orada kalmak istiyoruz çok unuttuk hatırlamak istiyoruz başımızın okşanmasını gözyaşımızın silinmesini kolumuza girilmesini istiyoruz yağmurunu ve meleklerini yeniden istiyoruz rüzgarın sesini,ırmağın sesini dağların dağ denizlerin deniz kadınların kadın çocukların çocuk erkeklerin erkek ekmeğin ekmek olduğu bir dünyayı yeniden isterken seni istiyoruz aslında bunu söyleyemiyoruz her yer gece çok gece ve biz meleklerini istiyoruz Rabbim çok yenildik yetmez mi bir bankanın önünde bir koltuğun altında bir ziyafetin ortasında bir günahın tenhasında büyütüp durduk siyahı gece gece gece her yağmur tanesini bir melek indirirken yeryüzüne her yalanı yüz şeytan taşıyor olabilir mi bilmiyoruz çünkü bilincimiz içerken binlerce yılın karmaşık şurubunu kameraya bakıp kalabalık şeyler söylemek ve gülümsemekle meşgulüz şu an sonra oturup düşüneceğiz bütün bu olanları Yusuf'u düşüneceğiz,Yakup'u,Musa'yı,İsa'yı düşüneceğiz, Nuh' u ve öbürlerini ve efendimizi,efendimizi kuyular,kuyular,kuyular kazdık bir nefes üflemen için yeryüzü bataklığında sazdık kestik kendimizi,deldik,yaktık sonra sana değil dünyaya aktık dünya ki mescitmiş biz onu otel yapmışız kalktık ki yenilmişiz,değişmişiz,azmışız bir sızı kalmış içimizde başka şey yok bu sızıdan yol bulup kapına dayanmışız bir çocuk oyuncağını alamamış bir kız sevdiğini saramamış bir anne yıllardır kolları açık bekliyor oğlunu bir adam paramparça, bir çift göz için biri ekmek götürememiş evine birisi aşk birimiz dünyayı kurtaracak birimiz yarını birimizin aklı tutuşmuş yanıyor birimiz bomboş kalbine bakıp birini arıyor birimiz ayrılığın ilk günü gibi her akşam kanıyor birimiz kıyametin koptuğuna inanıyor birimiz çekip gitmiş yeryüzünden ellerini hala açık sanıyor geldik işte bunlar ellerimiz açılmış bak, bilirsin ne diye ki bilirsin biz bu ellerle neler işledik burası dünya şu biziz,bunlarda ellerimiz öyle açık, öyle acemi, öyle boş öyle mahçup öyle dalgın öyle boş öyle boş senin değilmiyiz hepimiz senin değil mi herşey alırsın kime ne,verirsin kime ne ve bu açtığımız eller senin değil mi senin değil miyiz hepimiz Rabbim bir yıldız bir ağaç bir buğday tanesi kadar kimsesiziz kime gidelim, yaralarımız var kime, sıcak bir şey arıyoruz kime, merhamet istiyoruz kime, bağışlanmak istiyoruz kime gidelim sorumuz ve cevabımız sen değil misin yorgunuz kaybetmişiz dalgınız kırgınız küsmüşüz bu çocuklar birer birer kaybolurken sisler içinde kime gidelim çok yürüdük yollar kayboldu yol olduk sana geldik ne getirdin deme bize senden başka neyimiz varsa o bizim yokumuzdur geldik işte bunlar ellerimiz bunlar da ellerimizin büyük boşluğu beş duygum harap,altı yönüm harap on parmağımda on acı Ya Rab denize dalan bir testi nasıl tahammül etsin suya fırlattın beni dünyaya, yeniden al kucağına çağır beni yeniden bu saman çöpünü kasırgada bırakma büyük bir kapının önünde bir karınca vurmuş kapıyı bekliyor kapı açılacak yoksa niye var rahmet örtecek günahı geride kalacak gazabın adımları duyulacak büyük bahçenin o büyük şarkıları sunulan şarabı çekinmeden içeceğiz görüneceksin durmadan kendimizden geçeceğiz görüneceksin her şeyimizle sana göçeceğiz başımız yerde, açtık elimizi sevgilinle birlikte bize bak çekip çıkalım uçurumlardan bize bak çıkalım dünyanın bütün kulluklarından parçansak al bizi bir daha ayırma evinde uyuyalım yabancıysak dost ol bize senden ayrılmayalım elimiz açık başımız ve ruhumuz secdede durmuş bekliyoruz sevdiklerin aşkına sevenlerin aşkına inşirah inşirah inşirah ayetin değil miyiz senin Ya Allah RE: İbrahim Sadri ŞİİRLERİ - GüLYapraK - 29-12-2007 *****Saat anne sıcak ,anne kum , oku anne yoruldum saatimiz kaç... ikindi indi anne çöl sıcak bizi akşam haberlerine yetiştirmesinler söyle onlara gece güzel anne sen ve ben anne böyle güzel oku anne ağrımız dinsin söyle bir de melekler gelsin... ruzgar anne beni tut dün dünde kaldı hadi unut say ki ikimiz için bu dünya anne ışığa tut saçlarımı , anne nura anne bi adım daha bakarsın sonrası; sıtretül munteha... anne su biraz su anne, yanmış bir çocuğum ben saçları kara,gözleri kömür bizi bir ömur unuttular anne al beni koynuna sen aşktan da sıcaksın dunya kandırmadı beni kandırırsan sen kandıracaksın... anne sıcak ,anne kum ,oku anne yoruldum... gün düşüyor yol uzuyor ellerime masallar konuyor anne kuşların isimlerini öğreten sabretmeyide öğretiyor ben toprağı seviyorum anne gazeteler gibi aldatmıyor büyük meydanlar,kuleler,heykeller gibi üstüme düşmüyor... ben toprağı seviyorum anne bana beni anlatıyor... bir parça çamur anne bir nutfe sonrası elest çocuğum işte aklım bu kadar eriyor. anne ağlama beni koruyan bütün yıldızları koruyor ne su karışıyor baldırana ne baldıran şifa oluyor herşey yerli yerinde duruyor saat anne galiba saat geliyor hadi dayan dayan anne cennetin yolu burdan geçiyor... anne sıcak, anne kum, oku anne yoruldum ,yoruldum... RE: İbrahim Sadri ŞİİRLERİ - GüLYapraK - 29-12-2007 ******Bırakıp gittiğin kadarız Bir dönüşle dönüyoruz Hiç yağmur yağmıyor kum taneleri uçuşuyor üstümüze Bir dönüşle dönüyoruz Yorgunuz Tenimiz esmer Içimizde mağrur bir hüzün Yaralarımız var Eczasi olmayan vurgunlar En cok kadınlarımıza yakışan ağlamakla En çok erkeklerimize dokunan caresizlikle Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine Biraz daha yaklaşıyoruz Bir el uzatımında Akşamın alacasındayız Bu, senin gidişinin hemen ertesinde Dudaklarımızın kuruduğu Suların cekildiği Kızıldenizin diclenin Önümüzde Musa elimizde asa ile yarıp geçtigimiz nilin Ve eteklerimizi savura savura tükettiğimiz birlikteliğimizin ardından Kayıp giden yıldızların şarkısı gibiyiz Bir dönüşle dönüyoruz Ne güzel oluyordu Sağımıza dönüp seni görünce Ne güzel oluyordu düştüğünde önümüze Adı safranlara sarılı bir aşk gibi maceramız Adı kıskanç kervanların zümrüt yüklerinde yazılı Adı leyla Bir vaveyla kadar dokunsanız ağlamaklıyız Bir dönüşle dönüyoruz Belki baksak arkamıza ordasındır Bu efsunu kaybetmek istemiyoruz Hiç bir şeyini istemiyoruz aslında dünyanın İncisini yakutunu ipek yumuşaklığını yastıkların Bebeğin yüzümüze dokunuşunu istemiyoruz İşlerimizin limanlığını Ocağımızın sıcaklığını bile istemiyoruz Bir dönüşle dönüyoruz Seni unutmamak icin şaşkın İnanmamak için ölümüne inanıyoruz Gittin mi aramızdan Elini çektin mi üzerimizden Bizi yetim şehrini öksüz bıraktın mı Ne yapalım işte ağlamamayı beceremiyoruz Isırdıkça kanayan dudaklarımızdan dökülen boş sözlerle Birbirimize soruyoruz Hava nasıl saat kaç Yine çayırların yeşilliğinde otlayan kuzuların arasındayız Yine cayırların üstünde matem işliyoruz İnceldiği yerden kopan dünya Bir araftan yol bularak başımıza düşüyor Gök kubbe patlıyor tepemizde Hissediyor anlıyor ama anlatamıyoruz Bir dönüşle dönüyoruz Bırakıp gittiğin kadarız Hiç yağmur yagmıyor Yorgunuz Tenimiz esmer İçimizde mağrur bir hüzün En çok kadınlarımıza yakışan ağlamakla En çok erkeklerimize dokunan çaresizlikle Yaklaşıyoruz hayatın ikindisine Ne yapalım Hiç yağmur yağmıyor Sensiz yürüyünce Bir dönüşle dönüyoruz Kıyamet bize Kıyamet bize Sen yine de merhamet et bize Merhamet et bize Merhamet et bize RE: İbrahim Sadri ŞİİRLERİ - GüLYapraK - 29-12-2007 Her şey yarım Dışarıda sensiz bir pazartesi Yeniden başlamak lazım Hatırlamamak galiba en iyisi Sensiz yarım Yaşanacak ne varsa Bir yarım Merhaba diyor yeni gelen sabaha Zifir karanlıkta kalmış Sensiz yarım Şarkılar yarım Susmuş radyolarda aşk Çekip gidişin gibi Kapkara büyüyor yokluğun cehennemi Yanıyor tutuşmuş yarım Resimler yarım Gözlerin yok saçların yok Elele gülmüşüz güllerin önünde Ellerin yok Ağlıyor gülen yarım Sözler yarım Unutulmuş ne varsa sevdaya dair En güzel yerinden vurmuşsun aşkı Seni seviyorum desem ne olur Lal olmuş söyleyen yarım Kapılar yarım Vurup gidişin arkana bakmaksızın Bir sızı bırakmışsın Acıyor her kapı çalınışta Seni bekleyen yarım Sensiz yarım Yaşanacak ne varsa Bir yarım Merhaba diyor yeni gelen sabaha Zifir karanlıkta kalmış Sensiz yarım Aşk yarım Ben yarım Her şey yarım Dışarıda sensiz bir pazartesi Yeniden başlamak lazım Hatırlamamak galiba en iyisi |