20-01-2008, 16:40
![[Resim: hasanno9.jpg]](http://img211.imageshack.us/img211/4489/hasanno9.jpg)
:
Hz. Hasan ve Hz. Huseyin
Kitap okurken ilgimi ceken bir hadisi serif beni cok farkli arastirmalara sevk etti. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Cocuklarinizi uc haslet uzerine yetistiriniz: Peygamberinizin sevgisi, Ehl-i beytinin sevgisi ve Kur'an tilaveti." buyuruyor. Hadiste gecen iki hususu yerine getirmek icin gayret gosteriyorum. Her gun duzenli olarak bana yardim edecegine daha onceden soz vermis olan abinin Kuran derslerine katiliyor ve ona hatalarimi duzelttiriyorum. Peygamber Efendimiz'i daha iyi taniyabilmek icin de Sonsuz Nur'u okumaya devam ediyorum.
Ancak "Ehl-i beyt"in ne oldugunu anlamadigim icin sevip sevmedigimi de bilemiyordum. Beraber Kuran calistigimiz abiye gidip bunu sordugumda, onume birkac tane kitap koyarak sorumun cevabinin o kitaplarda gizli oldugunu, onlari inceleyerek elde ettigim bilgileri kendisine de anlatmami soyledi. Ben de hic vakit kaybetmeden Ehl-i beytin manasini ogrendim.
Efendimiz'in Ailesi
Ehl-i beyt; Peygamber Efendimiz'in butun ailesine verilen isimmis. O'nun aile fertleri soz konusu oldugunda kiymetli hanimlari, cocuklari, kizi Hazreti Fatima ile Hazreti Ali'nin cocuklari olan Hazreti Hasan ve Hazreti Huseyin'den kiyamete kadar gelecek nesilleri kastediliyormus. Bunu okudugumda onlari hakiki manada sevebilmem icin once tanimam gerektigini dusundum ve hayat hikayelerini ogrenmeye karar verdim. Ben de henuz cocuk oldugumdan midir, bilemiyorum ama arastirmaya once Ehl-i beytin kucuk uyeleri olan Hazreti Hasan ve Huseyin'den basladim. Birkac sayfa not tuttuktan sonra hemen o abiye kosup anlatmaya koyuldum:
"Hazreti Hasan ve Huseyin, Peygamber Efendimiz'in kizi Fatima'dan torunlaridir. Dunyaya geldiklerinde Allah Rasulu onlarin kulaklarina ezan okumus, isimlerini vermis, kundaklarini kendi elleriyle sarmis, saclarinin agirliginca sadaka verdirmis, akika kurbanlarini kesmis. Peygamberlerin ogullari icin yaptiklari duayi Allah Rasulu de torunlari icin yaparmis; "Allah'im! Sana siginiyorum. Bu iki yavrumu, seytanin ve kotu bakisli insanlarin serrinden Sen koru..."
Allah Rasulu (sallallahu aleyhi ve sellem) kizi Fatima'yi ziyaret ettigi zaman kendisini karsilayan Hasan ve Huseyin Efendilerimiz'i hemen omuzlarina alir ve onlari sevmekle ise baslarmis. Onlari oper, koklar ve "Bunlar benim bu dunyadaki iki reyhanimdir (guzel kokulu ciceklerimdir)" dermis.
Yine boyle birgun, torunlarini Peygamberimiz'in omuzunda goren Hazreti Omer, Hazreti Hasan ve Huseyin'e donerek: "Ne mutlu size, ne kadar degerli birinin omuzundasiniz!" deyince, Peygamberimiz de; "Tabii, cunku onlar da benim icin cok degerli kimselerdir." diye karsilik vermis. Bazi geceler gec saatlere kadar Insanligin Iftihar Tablosu'nun yaninda durur, sonunda dunyanin en tatli Dedesi'nin gogsunde uyuyakalirlarmis.
Hazreti Hasan bazen Peygamberimiz'in sakaliyla oynar; bu esnada Allah Rasulu de onun parmaklarini isiracakmis gibi yaparmis. Bu da Hazreti Hasan'in cok hosuna gidermis. Kimin gitmez ki? Degil benimle oynamasi, Allah Rasulu'nun uzaktan bir tebessumunu bile gorsem bu bana mutluluk icin yeterdi.
Torunlarini cok seven Peygamberimiz, camiye gittiginde onlari da beraberinde gotururmus. Bazen Allah Rasulu secdeye egilince Hazreti Hasan ve Huseyin gelip O'nun sirtina binerlermis. Kainatin Efendisi secdeden kalkarken onlari yumusak bir sekilde alip yere koyarmis. Bazen de onlar sirtindan ininceye kadar secdeyi uzatirmis. Onlara karsi oylesine alaka gosterirmis ki, birgun hutbe okudugu esnada Hazreti Hasan ile Hazreti Huseyin camiye girince O hemen sozune ara verip asagi inmis ve onlari kucagina almis.
Bir defasinda ise, Peygamberimiz davetli oldugu yere torunu Huseyin'i goturmek istemis. Bu sirada arkadaslariyla oynamakta olan Huseyin Efendimiz saga sola kosmaya baslamis. Peygamberimiz de yakalayincaya kadar onu taklit ederek saga sola kosmus... Sonunda yakalamis ve onu kucaklayarak optukten sonra soyle buyurmus: "Huseyin benimdir, ben de Huseyin'in."
Sevgili Peygamberimiz, zaman zaman Hasan ve Huseyin Hazretlerini gurestirir veya ok atma yarisi yaptirirmis. Peygamberimiz hicbir zaman taraf tutmaz, onlara esit sekilde davranirmis. Birini digerinden ayirmaz, ikisine de ayni olcude deger verirmis. Bununla ilgili Hazreti Ali bir hadise anlatiyor;
"Peygamber Efendimiz bizi ziyarete gelmisti. Yanimizda geceledi. O sirada Hasan ile Huseyin uyuyorlardi. Bir ara Hasan su istedi. Derhal yerinden kalkan Peygamberimiz bir bardaga su koyup getirdi. Bu arada Huseyin de uyandi ve suyu once o icmek istedi. Peygamberimiz ise suyu Hasan'a verdi. Bunun uzerine Fatima dayanamayarak: "Hasan'i, Huseyin'den cok seviyor gibisin babacigim." deyince, Peygamber Efendimiz: "Hayir, once Hasan istedigi icin ona verdim." buyurdu.