Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: çukur*
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
içimden çekildi dilime vurdu sözcükler
çaldım ve büyüdüm güneşe çekildi yüzüm
örtü oldu beden öcüm alındı öçten
renk renk dalgalar tuttu ayaklarımı
ağulu sularla ıslandı boğazım

nereye gitti düştü aktı gözyaşı

yıldızların verdiği hediyelerde buldum boşlukları
düşte kurdum düşte bozdum taşta ve suda
gözlerim şişkin ve gergin yellerin hırçınlığına kapılıyor
dinmez dile gelmez şarkılar var içinde
kurşun damlalar gibi aklımdan akıyor gördüklerim

nereye gitti düştü aktı akşam

rüzgâr güzel kokularla oynuyor göğsümde
ağrılar çoğalıyor bedenimde duyduklarım
alaylı hecelerden sözcükler fısıldıyor kaldırımlara
damlardan damlara geziniyor tedirgin ay
ürkek kuşlar gibi dudaklarım sımsıkı yapışıyor

nereye gitti düştü aktı zaman

ışıklar üşüyerek yanaşıyor saatlere
bilinmeden bağışlandım bilmeden unuttum kendimi
gizli gizli emiyorum akrebin memelerinden
unuttum yolu unuttum yolları incittim
bedenlerin yaşını göz yaşıyor mu hâlâ

nereye gitti düştü aktı gerçek

utandım ellerimden ilgisiz titremelerinden
köprüler kurdum çağların dinlerine tasalı ve sert
hep yeşil kalan çelenkler bıraktım yataklara
renklerin arasında yürüdüm odalar yanarken
taş taşıyor ellerime yine bir el bana kızıyor çocuklar

nereye gitti düştü aktı göz
egüzeldi emeğine sağlık tşk.