Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: OLAY ANLAŞILDI!
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Olayın kökleri dışarıya kadar uzuyor..
İçeride taşeronlar var.. dışarıdakiler, Ankaranın Kürt ve Ermeni sorunu ile ilgili çözüm arayışlarını engellemek istiyor, içeridekiler ise bu süreci, Erdoğanı ve AK Partiyi engellemek için kullanmaya çalışıyor..
Hükümet işin farkında.. Bu olayda basın da, STK lar da, toplum da çok iyi tepki verdi.. Oyun boşa çıkartıldı.. Şimdi hükümet daha bir kararlılıkla yoluna devam edecek.
Ama! Dink’in katilini zamettirenler bulunamayacak.. Bana göre, dışarıdaki gücün işbirlikçilerinin taşeron olarak kullandıkları bir kaç kişi ile sınırlı kalacak bu iş..
Radikalin bir yazarının bir sözü hep kulaklarımda. “Terörü bitireni bitirirler.” Çünki birileri bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmek itiyor.. Sen misin böyle barış konferansı düzenleyen.. Sen misin, terörü bitirmek için “Türke Türkten başka dost yok” anlayışından Türkiyenin savunmasının bölgede dostluk çemberleri kurmak isteyen.. Herkes kendine düşman yapan..
Son oyunlar ulusalcılar üzerine kurgulanmış.. “Ulusalcılık” adına Kürt ve Ermenilere saldıracaklar.. Sonra da Tavşana kaç, tazıya tut..
Plan toplumu birbirine düşürmek üzerine yapılıyor..
Bunun için iktidarın elini kolunu bağlamak gerekiyor.. Bu iki oyuna dikkat!
Son olaylarda hem yaşı küçük çocukların seçilmesi ve Karadenizlilerin öne çıkması da önemli..
Bu olay deşifre oldu sayılır.. Ama görünen o ki, açıklamalardan bu anlaşılıyor Ankaranın bu aşamada asıl merkezdekilere karşı doğrudan bir yaptırımı olmayacak.. Ama karşı tarafa da bir göz dağı verilecek. Eğer karşı taraf yeni bir adım atarsa o zaman buna verilecek cevap daha sert olacak..
Aslında bu olay suikasti planlayanların istediği gibi sonuçlansaydı, bu olay kartopu gibi büyüyecek ve bu işin arkası gelecekti.. Beklenmedik şekilde bu olay toplumda ortak bir sese dönüştü.. Yabancı güçler ve onların yerli işbirlikçileri zor durumda kaldılar..
Bu arada bu güçleri her halukarda işler kontrolden çıkarsa düzenleyecekleri yeni suikast planları da ele geçti.. Star gazetesindeki habere göre çok sayıda uzun namlulu silah ve patlayıcı İstanbulda belli noktalarda tutuluyordu ve tetikçiler de bulunmuştu..
Olayın kökleri derinlere uzanıyor.. Onun için bu günki şartlarda bu cinayetin çözülmesi mümkün gözükmüyor.. Valinin ve Emniyetin ilk açıklamaları bu işin lokalize edilmek istendiğini gösteriyor.. Ama yine de azmettirici olarak aracı ve taşeron konumundaki bir kaç kişinin adı daha önümüzdeki günlerde iddianameye konu olabilir.
Burada soruşturmanın derinleştirilip derinleştirilmeyeceği, dış güç ve onların içerideki işbirlikçi ve uzantılarının, inatlarını, suikast planlarını sürdürüp sürdürmemelerine bağlı.. İlk izlenim, beklediklerini bulamadıkları yönünde. Hükümet Hranta sahip çıkacak gözüküyor. Cenaze töreni bir birlik ve dayanışma gösterisine dönüşebilir..
Bu konuda Türklük, İslamlık gösterisi yankı bulmadı.. Camiden çıkmış vurmuş, yok Nizam-ı alemci imiş.. Çocuk Nizam-ı alemci değil, sadece alemci.. Bunları yazanlara dikkat. Bu işin İslamlık, Türklükle bir ilgisi yok. Türk bayrağı bir dekor.. Ortada ulusalcı sloganlarla dolduruşa getişrilmiş zavallı bir çocuk var.. Bu vesile ile şunu da belirtelim ki, iktidardan hesap sormak isteyenlerin amaçları ile bu cinayeti tertipleyenlerin amacı bir yerde örtüşüyor.. Bu işe bulaşan “ulusalcı” görünen kimi unsurların kökü dışarıda bir örgütle çok yakın ilgisi var..
Peki Serdar Akinanın Akşamda önceki gün çıkan yazısında dile getirdiği şu iddialare ne demeli? Halşa birileri kalkıp örgüt yok demeye devam edecek mi?
Bana kalırsa AK Partiyi uzmanları, bu olay öncesi, olay sırasında canlı yayında ve hemen sonra yazılanlar , söylenenleri ciddi bir şekilde incelemeli. Kimin kimin yanında olduğu ortaya çıkacak.. Kim “gayri müslim birini öldürdüm” dediğini yazıyor. Katilin cebinde Türk bayrağı varmış.. Birileri herşeyi düşünmüş.. Hatta boynunda bir de mini mushaf olabilirdi.. Kim bu işten hükümeti sorumlu tutarak, can güvenliği kalmamıştır mesajı veriyor.. Bunlar hemen bu komplonun sorumlusu değil elbette ama, kimin kimleri kullandığı, kimlerle temas halinde olduğu da anlaşılacak böylece. Telefon kayıtları, internet görüşmeleri, bu işlerin nasıl kotarıldığı, kimlerin nasıl ağa düşürüldüğü, provakatörlerin nasıl seçi,ldiği konusunda da bize önemli ipuçları verecek..
İşte Akinanın yazdıkları özetle: 6 Aralık günü Türkiye’ye tam 740 kg C-4 ve 5 adet Stinger füzesi girdi. Bu malzemeyi taşıyan Mercedes marka minibüs Afyon’a 3 günde ulaştı ve bu sürede tam 4 kez plaka değiştirdi. Cuma gününden önceki son 48 saatte Kuzey Irak’ta ve Türkiye’de ne oldu? Bazı silahlı unsurlar Irak içlerinde çeşitli noktalara operasyon düzenledi. Bu nokta operasyonların sadece birisinde 8 kişi öldürüldü.Bu operasyonlardan ne KDP’ye ne KYB’ye, ne de işgal kuvvetlerine herhangi bir bilgi verilmedi. ABD, bölgede görevli bazı Türk İrtibat Timleri’nin belli yüksek teknoloji iletişim cihazlarına el koydu. Peki, bu ani harekattan kısa bir süre önce ne oldu? İsrail’den Erbil’e, 3 TIR dolusu Stinger füzesi getirildi. İsrail eski İstihbarat Şefi Danny Yatom milyon dolarlık bu alışverişe aracılık etti. 9 Aralık günü saat 05.00’te Afyon’da belli bir noktada konakladılar. Ve tekrar plakalarını değiştirerek İstanbul’a devam ettiler. 4 adet Stinger füzesinden biri Büyükada’ya götürüldü. Malzemenin kalanı Esenler’de bir adrese bırakıldı. 6 Aralık sonrası Kuzey Irak’tan Türkiye’ye yeni nakiller, benzer şekilde yapıldı. Türkiye içinden resmi ve gayri resmi belli kişilerin tüm bu olan bitenle doğrudan (ticari) veya dolaylı ilgisi vardır."
Akinan 21 Ocak tarihli Akşam’da soruyor: “Yukarıda "tırnak içinde yazdığım" bilgileri, bazıları hariç, elbette ispatlayamam. Ve fakat, kaynağıma güveniyorum. Sorular şunlar...Bu bilgiler doğruysa. Türkiye Kerkük’le ilgili hangi aşamaya gelmişti? Salı günkü kapalı oturumda ne konuşulacaktı? Bu patlayıcılar ve füzeler hangi örgütün, uyuyan hangi hücrelerine teslim edildi ve hedefleri neresi? Saldırıya geçmeleri için ne zaman uyandırılacaklar? Ve, en mühimi Hrant Dink suikastı zincirin ilk halkası mı? Türkiye Kerkük konusunda "adım atmaya kalkarsa", öldürülmesiyle Türkiye’yi karıştıracak ikinci kişi kim?” Akinan şu günlerde önemli bir yazı dizisine de imza atıyor..
Bu aşamada iş yargıdan önce MİT’e düşüyor. Ve Milliyetçi ya da ulusalcı kanatta yer alan parti ve örgütlerin bu konuda hassas ve duyarlı davranmaları gerek.. Bana kalırsa zaten MİT Müsteşarının konuşması ile yeni bir dönem başladı.. Örtülü ya da açık bu savaş devam edecek.. Yeni örtülü bir savaş süreci ile karşı karşıyayız.. Özellikle de Kürt ve Ermeni unsurların bu süreçte provakasyona gelmeme konusunda çok dikkatli olması gerek.. Ve tabi Milliyetçilerin de. Ve bu kesimlerin içinde bu tür yapıların olduğu da unutulmamalı.
Herşey belli. Bakalım bu işin sonu ne olacak..
Günlerdir yedekte bekleyen bir yazım var. Hani şu geçen hafta Tayyib Erdoğanın geçmişte yaptığını yazdığım konuşmaları ile ilgili, işin püf noktasını yazacağım yazı. Dink olayı patlayınca o yazı hep erteleniyor.. O yazının ayrıntıları için bir iki gün daha beklemek gerekecek.
Selam ve dua ile..
Vakit'ten iktibas
Abdurrahman Dilipak
Emeğine sağlık Allah (c.c.) razı olsun....
hüzün çiçegi demiş ki:Emeğine sağlık Allah (c.c.) razı olsun....
Sizinde Gözlerinize sağlık Rabbim cümlemizden razı olsun
çok güzel konulara değinmişiniz ...
nedenleri açık Türkiyeyi karıştırıp iç savaş başlatmak istiyorlar ama bizim iman gücümüzden korkuyorlar işte bunun içinde imanımızı içten içe propagandalarla bir avuç insanla yıkmaya çalışıyorlar

selam ve dua ile kalın Aeo...