Forum Hafızoğlu

Tam Versiyon: Abdurrahim Karakoç'un Hayatı (1932 - ) ve Şiirleri
Şu anda tam olmayan bir versiyonun içeriğine bakıyorsunuz. Tam versiyon'a bakınız.
Sayfa: 1 2 3 4 5
BULDUKTAN SONRA ARAMA (SENİ ARADIM)

Omuzumda sevda yükü
Yollarda Seni aradım.
Beste beste, türkü türkü
Tellerde Seni aradım.

Girdim yeşilden sarıya
Sordum ölüye, diriye
Çiçeği verdim arıya
Ballarda Seni aradım.

Aşk yalımı girdi cana
Gönlüm döndü gülistana
Gece-gündüz yana yana
Küllerde Seni aradım.

Yorulup demedim, yeter
Hasretin gözümde tüter
Keremden, Mecnundan beter
Çöllerde Seni aradım.

Bahçem çiçek, bağım gazel
Birleşir ebedle, ezel
Ayırmadım çirkin, güzel
Kullarda Seni aradım.

Ulaşmak için rahmete
Katlandım binbir zahmete
Karışıp söze, sohbete
Dillerde Seni aradım.

CAN KURBAN

Bizim kapı dost kapısı
Girene canımız kurban.
Selâm muhabbet tapusu
Verene canımız kurban.

Nefisten soyunduk tül tül
Gitti beden, kaldı gönül
Özümüz bağ, sözümüz gül
Derene canımız kurban.

Uzadıkça hasret demi
Şefkat atı çiğner gem’i
Yaramıza sabır em’i
Sürene canımız kurban.

Hayat kilim, çile nakış
Dokuyoruz iniş, yokuş
Marifet mânâya bakış
Görene canımız kurban.

Kin marazdır, sevgi sanat
Yürekte kaynar her saat
Kimsesizlere kol, kanat
Gerene canımız kurban
CEVAPSIZ KALAN SUALLER

Yürü: duvar beton, otur yer beton
Tavana bakarsın ' bakma der' beton
- Yağmur kokan toprakların nerede? ..

Ne çiçekler açar, ne kuşlar öter
Yolların on adım ötede biter
- Serbest gezen ayakların nerede? ..

Her günü hasrettir haftanın ayın
Hani ya bayramın, düğünün, toyun?
- İlin, yurdun, konakların nerede? ..

Gönlün gamdan göçer, gama taşınır
Boş direkler boynu bükük düşünür
- Dalga dalga bayrakların nerede? ..

Deprem mi geçirdin, talan mı gördün?
Kanlı haydutlara haraç mı verdin?
- Obaların ocakların nerede? ..

İnancın cezalı, yüreğin tutsak
Konuşacak yerde çaresiz susmak
- Dudakların, dudakların nerede?
ÇARPIK ÇAĞ

Doğru mu, yanlış mı karar sizlerin
Biz aklın durduğu çağda yaşadık
'Ben dinsizim! ' diyen beyinsizlerin
Din dersi verdiği çağda yaşadık.

Baylar çalım sattı,bayanlar etin;
Ar duvarı çürük,darbeler çetin.
Modern putçuluğun, şirkin, zilletin
Kemale erdiği çağda yaşadık.

Bazen kör kilitler vuruldu dile
Bazen armağanlar kazandı hile
Homo'nun,komo'nun, deyyus'un bile
İtibar gördüğü çağda yaşadık.

Yabancısı olduk ilin obanın
Müdür ekmeğini çaldı çobanın
Resmi dairede devlet babanın
İpe un serdiği çağda yaşadık.

Önümüz çileydi arkamız cefa
Bir gün semtimize basmadı sefa
Mürşidin, müridin günde beş defa
Günaha girdiği çağda yaşadık.

Kimi hak adalet gördü düşünde
Kimi devlet kuşu buldu başında
Vatanseverlerin vatan dışında
Hasretlik sürdüğü çağda yaşadık.

Göz yumup izine düştük batının
Tuttuk kuyruğundan haçlı atının
Pamuk yumağının, tüyün, tütünün
Nice baş yardığı çağda yaşadık.

Neler yıkmadık ki son olsun diye
Harcadık günleri gün olsun diye
Asker kaçağının şan olsun diye
Askeri vurduğu çağda yaşadık.

Dilendik, savurduk Doları, Markı
Döndükçe aşındı düzenin çarkı
Şalvarı, kasketi, gömleği, börkü;
İhtiras sardığı çağda yaşadık.

Baş örtüsü yasak,Türk olmak günah;
Sabır ver, sabır ver ey gadir Allah
Bulaşık basının her gün her sabah
İslâm'ı Yerdiği çağda yaşadık.

Görün hâlimizi biz insanların
Tutsağı olmuşuz suizanların
Her zaman her yerde müslümanların
Müslüman kırdığı çağda yaşadık

--------------------------------------------------------------------------------

ÇEKTİRİRLER ÇEKİYORUZ

Ne çekersek deliden-kaçıktan çekeriz.
Ve bir de yarımdan buçuktan çekeriz.
Beri tarafta gözü gönlü kapalıdan
Öte tarafta eti açıktan çekeriz.
DAĞ İLE SOHBET

Beyaz karlı, kara çamlı iri dağ
Heybet nedir, ne değildir? . De hele.
Geceleri yapayalnız kalınca
Uzlet nedir, ne değildir? . De hele.

Hiç başın ağrır mı, yoruldun mu hiç?
Birine küstün mü., darıldın mı hiç?
Sevdin mi, öptün mü, sarıldın mı hiç?
Hasret nedir, ne değildir, de hele.

Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer
Acı söz yarası kaç yılda geçer
Beklemek sancıdır, ayrılık hançer
Gurbet nedir, ne değildir? . De hele.

Düşlerine aldandın mı uykunun?
Kucağında büyüdün mü korkunun?
Taşınması zor mu zillet tokunun?
Dehşet nedir, ne değildir? . De Hele.

Ormanın var, pınarın var, kuşun var
Dört mevsimde bulut saçlı başın var
Bilmem amma bir uzunca yaşın var
Mühlet nedir, ne değildir? . De hele

DAĞLARA DENİZ EKTİM

Uykuları yatağıma bağladım
Geceleri delip çıktım dağlara..
Ormanların kâkülünü taradım
Bulutlardan gömlek diktim dağlara..

Ağaran şafakta gördüm yarını
Tuttum nakış nakış ördüm yarını
Yağmur damlasına sardım yarını
Dalga dalga deniz ektim dağlara..

Kartal kanadıyla biçtim gökleri
Duru pınarlardan içtim gökleri
Ya Allah! . diyerek açtım gökleri
Demet demet ışık döktüm dağlara..

Hayal var ki hakikatten evlâdır
Çile var ki çok nimetten evlâdır
Sabır, şükür her ziynetten evlâdır
Üçüncü gözümle baktım dağlara
DAVA FELSEFEM

Ben Milletim uğruna adamışım kendimi
Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir.
Zulüm Azrail olsa, hep Hakkı tutacağım
Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir

DERTLEŞME

Sırtımıza cümle derdi, belâyı
Sizin için aldık; sizden ne haber?
Senelerce uykuları rüyayı
Sizin için böldük; sizden ne haber?

'Nemize ne, aman bırak' demedik
Otuz alıp onbeş verek demedik
Hava kışlı, yollar ırak demedik
Sizin için geldik; sizden ne haber?

Aşk ile doldurduk gönül tasını
Tavuğunuz ölse çektik yasını
Zalimlere karşı cenk havasını
Sizin için çaldık; sizden ne haber?

Durup da 'bize ne' demedik bir gün
Korkmadık, yılmadık, düşmedik yorgun
Sıra sıra hapis, kitlece sürgün
Sizin için olduk; sizden ne haber?

İçkiye, kadına, rütbeye, şana
Tenezzül etmedik, malûm cihana
Bunların cümlesi kalsın bir yana
Sizin için öldük; sizden ne haber?
DEMEDİ DEME

Korkuyorum belki yarın geç olur
Geleceksen bir gün önce gel sene.
Yaralıya yol gözlemek güç olur
Geleceksen bir gün önce gelsene.

Kar yağar, çığ düşer yollar açılmaz.
Seller iner derelerden geçilmez
Senet yoktur ömre vade biçilmez
Geleceksen bir önce gel sene.

Can kuşu kafeste durmaz demişler
Kaçan kuş kafese girmez demişler
Son pişmanlık fayda vermez demişler
Geleceksen bir gün önce gel sene
Sayfa: 1 2 3 4 5